Yordam Edebiyat'tan 3 Çocuk ve Gençlik Kitabı
Çocuk edebiyatı ve çizgi roman alanlarında 1970’li yıllardan bu yana çok sayıda kitap yazan ve resimleyen, her iki alanda da çeşitli ödüllerin sahibi olan Pommaux’nun Bitmeyen Savaş Troya, Binbir Oyunlu Odysseus ve Biz, Bizim Hikâyemiz isimli kitapları Yordam Edebiyat'ın "Çocuk ve Gençlik Dizisi"nin ilk kitapları olarak genç okurlarla buluşuyor.
"Anlatılan bizim hikâyemiz", bu kez genç okurlar için
Fransa’da çocuk ve gençlik edebiyatı alanında verilen Sorcières Ödülü’nü 2015 yılında belgesel nitelikli kitaplar kategorisinde kazanan Biz, Bizim Hikâyemiz insanlık tarihinin dev bir resimli albümü âdeta. İlk insandan bu yana dünyadan geçmiş olan tüm erkek, kadın ve çocukların izi var bu kitapta. Yvan Pommaux bu büyük anlatısında özellikle hiçbir isme yer vermiyor; kralların, kraliçelerin, imparatorların, büyük insanların hikâyesini değil, hepimizin, insanlık tarihinin isimsiz kahramanlarının hikâyesini anlatıyor.
İlk çağlardan modern zamanlara dek tarihin dönüm noktalarını akıcı ve kolay anlaşılır metinlerle aktararak genç okurlarda tarih okumanın hazzını uyandıran kitabın en büyüleyici yanı ise her sayfasını dolduran usta işi resimlemeler... Yvan Pommaux’nun kendine özgü çizgileri ve tekniğiyle resimlediği bu kocaman, rengârenk kitap, bizi farklı zaman dilimlerinde farklı coğrafyalarda nefes kesici bir yolculuğa çıkarıyor.
Pommaux’nun diğer iki kitabı, Bitmeyen Savaş Troya ve Binbir Oyunlu Odysseus ise genç okurları bu kez iki büyük destanla, Anadolulu ozan Homeros’un İlyada ve Odysseia
Zalim Agamemnon, kudretli Akhilleus, yiğit Hektor, uçarı Paris, güzel Helena, kurnaz Odysseus, bilge Priamos, dost Patroklos, sadık Penelope, Olympos’un tüm tanrıları, sirenlerden tek gözlü kykloplara tüm mitolojik varlıklar, Pommaux’nun resimlerinde canlanıyor. On yıl süren Troya Savaşı bize savaşın dehşetini hissettirirken, bu savaşın kahramanlarından Odysseus’un bir on yıl daha süren eve dönüş yolculuğu hepimizi Akdeniz’in mavi sularında bir teknenin güvertesinde buluşturuyor.
Yordam Edebiyat olarak, insanlık tarihini özetlemek ve bu tarihin iki büyük destanını özünü koruyarak sadeleştirmek gibi güç bir işin altından başarıyla kalkan, hem zihne hem göze hitap eden bu büyük boy, ciltli, rengârenk kitapları genç okurlarımıza sunmaktan sevinç duyuyoruz.
Bu bizim hikâyemiz. Yalnızca kralların, kraliçelerin, imparatorların, çarların, sultanların, diktatörlerin hikâyesi değil. Bizim hikâyemiz. İnsanlık tarihinin başından bu yana dünyadan geçmiş olan tüm erkeklerin, kadınların ve çocukların izi var bu kitapta. Hepimiz yüz elli bin yıl önce başlamış bu görkemli hikâyenin isimsiz kahramanlarıyız.
Bu uzun tarih boyunca kötü dönemler, savaşlar, salgınlar, kıtlıklar yaşadık ve hâlâ yaşıyoruz. Uygarlıklar kurduk, uygarlıklar yıktık. Savaşı icat ettiğimiz gibi sanatı da icat ettik. Birbirimize düşman olduk, ama aşkı, arkadaşlığı, elbirliğini, dayanışmayı da yarattık. Doğayı ve kendimizi anlamaya çalışmaktan hiç vazgeçmedik. Ürettik, keşfettik ve dünyayı değiştirdik.
Yvan Pommaux ile Christophe Ylla-Somers’in ortak çalışmasının ürünü olan, Fransa’da çocuk ve gençlik edebiyatı alanında verilen Sorcières Ödülü’nü kazanan Biz, Bizim Hikâyemiz işte insanlık tarihinin bu dönüm noktalarını anlatıyor bize. Her sayfası göz dolduran harikulade resimlemeleri farklı zaman dilimlerini, farklı coğrafyaları gözümüzde canlandırmamızı sağlıyor.
Bu rengârenk, kocaman kitap insanlık tarihinde büyüleyici bir yolculuğa çağırıyor bizi. Öyleyse kapağını açalım ve serüven başlasın!
Savaş, korkunç ve acıklı yanlarıyla, ama aynı zamanda da kahramanlık öyküleriyle, sanatçılara hep ilham vermiştir. Antik Çağ’ın en büyük destanlarından biri olan İlyada’nın da konusunu, birleşmiş Yunan kavimleri ile Troyalılar arasında on yıl boyunca süren kanlı savaş oluşturur.
Bir türlü bitmek bilmeyen ve her iki tarafa da ölüm ve yıkım getiren bu savaş, MÖ 8. yüzyılda Homeros adındaki ozan tarafından öyle harikulade bir dille anlatılmıştır ki bunca zaman sonra bizler bu destansı şiiri hâlâ büyük bir merak ve heyecanla okuruz. Akhilleus’un kuvveti, Hektor’un yiğitliği karşısında hayranlık duyarız.
Yvan Pommaux, savaşın dehşetini duyuran capcanlı resimlerle süslediği kitabında, bu büyük destanı özünü koruyup sadeleştirerek sunar genç okurlara. Troya yalnızca bir savaşın değil, tutkusu, gururu, öfkesi, korkuları ve cesaretiyle insanlığın öyküsüdür.
Bazı insanların hayran olunası bir cesareti vardır ama gereksiz risklerden kaçınmasını da iyi bilirler. Bu sayede hayatta kalır ve daha uzun süre kahraman olarak yaşayabilirler.
İşte bu temkinli kahramanların en büyük örneği Odysseus’tur. Kafasının içinde binbir oyun dolaşan, gözü pek ve akıllı savaşçı... Odysseus’un Troya Savaşı’ndaki kahramanlıklarını ve savaştan sonra evine dönüş yolculuğunu Homeros çok uzun yıllar önce anlatmıştı bize, bugünse Yvan Pommaux bu büyük macerayı birbirinden güzel resimlerle görselleştirerek genç okurlara sunuyor.
Troya Savaşı’nın ardından, İthaka kralının adasına geri dönebilmesi tam on yıl sürmüştü. Hikâye öyle heyecanlı ki bu on yıllık yolculukta Odysseus’un başına gelenleri, teker aşmak zorunda kaldığı sayısız engeli nefesimizi tutarak takip ediyoruz. Evine varmakla da rahata kavuşmuyor Odysseus, son bir hesaplaşma, son bir sınav onu bekliyor çünkü.
Odysseia, ne macera ama!