Sepetim (0) Toplam: 0,00 TL

Yazarlarımız “Korona Günleri” İçin Kitap Öneriyor

Yazarlarımız “Korona Günleri” İçin Kitap Öneriyor

Yazarımız Fatih Yaşlı’nın 9 kitaplık Listesi

Böyle bir liste hazırlamak söz konusu olduğunda, fikrine başvurulan kişi genelde ya en sevdiği kitapların/yazarların bir listesini çıkarır, ya mutlaka okunması gerektiğini düşündüğü kitaplardan bir sıralama yapar ya da sahip olduğu dünya görüşünün, ideolojinin en önemlileri olduğunu düşündüğüeserlerden oluşan bir seçki hazırlar. Bu listelerden zaten çokça yapılmış olmasından hareketle, bu sefer değişik bir şey yapmak ve son zamanlarda okuduğum kitaplardan bazılarının yer aldığı bir liste hazırlamak istedim. Böylece okur dostlara hem tür hem konu olarak daha geniş çerçeveli bir liste sunabileceğimi düşündüm. Listede yer alan kitapların bazıları içinde yaşadığımız korona günlerinin ruhuna denk düşerken bazıları ise düşmüyor. Öte yandan kitapların sıralaması, kitapların önemine dair bir ipucu vermiyor, dolayısıyla ilk sıradaki kitap, ikinciden daha önemli değil. Ayrıca bunun bir paket program olmadığını belirtmek isterim, yani “bu kitapların hepsini alın okuyun” demiyorum ama içlerinden en az bir tanesinin okur dostların ilgisini çekeceğini düşünüyorum.

İlk sırada bir roman var. Günümüz Alman edebiyatının önemli isimlerinden Juli  Zeh, “Temize Havale” adlı romanında “sağlıklı yaşam” üzerine kurulmuş “steril” bir dünyayı anlatıyor ve bizi “tersinden bir ütopya”nın ya da kim bilir “tersinden bir distopya”nın içerisine sokuyor. (Metis Yayınları, 2011)

Önereceğim ikinci kitap, günümüz kapitalizminin işleyiş biçimi ve ideolojisi olan neoliberalizmi sorgulayan bir kitap. Neal Curtis “İdiotizm Kapitalizm ve Hayatın Özelleştirilmesi” adlı kitabında neo-liberalizmin ekonomik, siyasi ve kültürel alandaki yansımalarını inceliyor. Bu kitabı Marksist olmayan neo-liberalizm okumalarına ve bu okumaların ne kadar iyi olurlarsa olsunlar, somut bir alternatif sunamıyor oluşlarına dair çarpıcı bir örnek olarak okur dostlara öneriyorum (İletişim Yayınları, 2015)

Üçüncü kitap muhteşem bir tarih çalışması. Mike Davis’in “Üzerinde Güneş Batmayan Katliam” adlı kitabını “politik-ekoloji” ile ilgilenen herkese öneriyorum. Davis bu kitabında sömürgecilikle kapitalizmin kesişim noktası olan 19. yüzyılda Batı’nın kıtlık ve salgını nasıl bir yayılma aracı olarak kullandığını, serbest piyasanın dünya halkları açısından nasıl bir yıkım anlamına geldiğini çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor. (Yordam Kitap, 2009)

Dördüncü önerim polisiye türünü sevenler için. “Kıyamet Polisi”, bir göktaşının dünyaya çarpmasına aylar kaldığı ve hayatın bir şekilde devam ettiği tuhaf zamanlarda, intihar süsü verilmiş bir cinayeti çözmeye çalışan bir dedektifin maceralarını anlatıyor. (İthaki Yayınları, 2019)

Beşinci önerim bir siyasi tarih çalışması. Tolgahan Akdan’ın “Soğuk Savaş ve Türkiye’nin Batı’ya Yönelişi” adlı çalışmasını, Türk dış politikasının kurucu miti olan “SSCB Türkiye’den toprak istedi, Türkiye Soğuk Savaş’ta bu yüzden dümeni hızlı bir şekilde ABD’ye kırdı” iddiasını sorgulayan çalışmalar giderek artarken, bu literatüre katkı yapan önemli bir kitap olarak görüyor ve okur dostlara öneriyorum. (Yordam Kitap, 2020)

Altıncı kitap yine bir roman. Yaşayan en önemli yerli romancılardan biri olduğunu düşündüğüm Mehmet Eroğlu’nun yeni romanı “Kötü Adamın On Günü”nü, alıştığımız Eroğlu romanlarından farklı bir karaktere sahip olsa da, hem sadık Eroğlu okurlarının hem de Eroğlu ile ilk kez tanışacak olanların ilgiyle okuyacağını düşünüyorum. (İletişim Yayınları, 2020)

Yedinci kitap güncel bir inceleme. Türkiye’de nesli giderek tükenen kamucu gazeteciliğin en iyi örneklerini veren isimlerden Çiğdem Toker’in “Kamu İhalelerinde Olağan İşler” adlı kitabı, iktidar-sermaye ilişkilerini, kamunun nasıl bir rant aktarım aygıtına dönüştüğünü ve “kayırma ekonomisi”nin işleyiş mekanizmalarını titiz bir çalışmayla ve ayrıntılı bir şekilde gözler önüne seriyor. (Tekin Yayınevi, 2019)

Sekizinci kitap Avrupa edebiyatından. İspanyol romancı Javier Marias’ın Türkçeye çevrilen çok sayıda kitabı var. 2019’da yayınlanan Berta Isla’nın Marias’ın en güçlü romanlarından biri olduğunu düşünüyorum ve bu kitabın Marias’ı ilk kez okuyacak olanlar için de iyi bir başlangıç olduğuna inanıyorum. (Yapı Kredi Yayınları, 2019)

Listede bir “klasik” olmazsa olmazdı, bu nedenle ben de “klasikler yaş ilerledikçe mutlaka ikinci kez okunmalıdır” önerisine sadık kalarak tekrar okuduğum Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza”sını tüm okur dostlara öneriyorum. İyi bir okurun listesinde bütün klasiklerin yer alması gerektiğini ise söylememe bile gerek yok sanırım. (Yordam Kitap, 2016)



Kapat