Moskova’nın iki yüz kilometre güneyinde, Tula yakınlarında, adı bütün kültür dünyasınca bilinen bir derebeyi yurtluğu vardır. Bu yurtluk, insanlığın büyük dehalarından Lev Nikolayeviç Tolstoy’un doğup büyüdüğü ve çalıştığı yerdir.
Lev Nikolayeviç Tolstoy, 28 Ağustos 1828 tarihinde, çok eski ve soylu bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, Napolyon savaşlarına 1812 yılında katılmış emekli bir yarbaydı. 1822 yılında, pek de güzel sayılmayan, ama çok zengin bir kadın olan Prenses Marya Nikolayevna Volkonskaya ile evlendi. Volkonskaya’nın kocasına getirdiği çeyiz arasında Yasnaya Polyana da vardı.
Yasnaya Polyana yurtluğu, kendi çağının örnek bir “Asilzade Yuvası” idi. Bu yurtluğu, Katerina devrinin kültürlü aristokratlarından, Marya Volkanskaya’nın babası Prens Nikolay Volkonski, XVIII. yüzyılın sonlarında yaptırmıştı. Yurtluk, özellikle yerinin şiirsel görünüşü ile dikkat çekmekte idi. Balta yüzü görmemiş sık bir orman gelip yurtluğa dayanıyordu. Yurtluk, güneşli havalarda, ormanın koyu yeşil fonunda açık bir leke gibi görünen ağaçsız bir düzlükte kurulmuş ve yavaş yavaş büyümüştü. Yurtluğa girerken iki beyaz taş kule, iki yanı ağaçlı yollar, eski bir parkın sık çalılığı, serler, havuzlar, yanlarında iki bölüğü olan büyük bir derebeyi köşkü bulunuyordu. İşte, Tolstoy doğduğu zaman bu “Asilzade Yuvası”nın genel görünüşü böyle idi. Yurtluğun hemen önünde, parkın biraz ilerisinde, damları saman örtülü evleriyle köy başlıyordu. Köyün ilerisinde de tarlalar, yamaçlar, koruluklar ve tekrar köyler vardı.
Tolstoy bu yurtlukta, o çağın soylu geleneğine uygun olarak, sakin, ölçülü bir yaşayış sürüyordu. Annesi ile babasının çıkara dayanan evlilikleri mutlu bir sonuç vermişti. Lev Nikolayeviç, Tolstoy ailesinin dördüncü oğlu idi.