Haber
Ekim Devrimi’nden sonra kurulan Jenotdel (1919-1930), Komünist Partisi’nin işçi ve köylü kadınlar arasındaki çalışmalarını örgütleyen birimdi. Burcu Özdemir Sovyetler Birliği’nde Komünist Kadın Hareketi (1919-1930) başlıklı çalışmasında, Jenotdel biriminin doğuşunu ve tasfiyesini orijinal Sovyet kaynaklarına dayanarak titizlikle araştırıyor ve bu örgütlenmeyi tarihsel bağlama yerleştirerek Sovyetler Birliği’nin kuruluş dönemindeki kadın hareketinin temel dinamiklerini irdeliyor. Bu konuyu ele alan Türkçe kaynakların ne denli az olduğu düşünülecek olursa, çalışmanın önemli bir boşluğu doldurduğu söylenebilir.
Daha önce duymadığımız müthiş bir şarkıyla karşılaştığımızda izini takip edip sormak isteriz: Bu çalan şarkı ne, diye. Anlatacağımız öykü, buna çok benzeyen bir siyaset öyküsü, bu ülkede geçen.
Radyonun, mekânın baş köşesinde olduğu yıllara gidelim. Okuryazarlık oranı düşük. O nedenle başlıca haber ve bilgi kaynağı “kağıtsız gazete” olan radyo, ki o da devlet radyosu. Arkası Yarın ve Ajans (Haberler) saatinde radyo alıcısı, aileler için bir buluşma noktası. Takvimlerin 1961’i gösterdiği yıl, Türkiye’de Anayasa Referandumu var. Radyoda 15’er dakika yapılacak propaganda konuşmaları saatinde ilk defa Türkiye İşçi Partisi de yer alıyor. Yakın gelecekte siyaset denizini çalkalayacak olan TİP’in, o zamana kadar devletin mülkü gibi görülen ve taraflı yayınlarla öyle de kullanılan radyodan halka seslenecek olması, bir ilk. Parti kurucularından Sina Pamukçu ve Kemal Türkler bu milâda imzasını atan ilk iki konuşmacı.
Proletaryanın Büyülü Kutusu, TİP sözcülerinin altı seçim için yaptıkları efsanevi radyo konuşmalarının metinlerini içermekle kalmıyor. Mehmet Ali Aybar'dan Yaşar Kemal'e, Kemal Türkler'den Can Yücel'e, Rıza Kuas'tan Hamdoş'a, Tarık Ziya Ekinci'den Çetin Altan'a TİP'in çok etkili hatiplerinin radyoda yaptığı konuşmaların ses kayıtlarını da içinde barındırıyor. Bu tarihî konuşmalar karekodlar aracılığıyla dinlenebiliyor.
Attila Aşut, Gökhan Atılgan’ın hazırladıkları Türkiye İşçi Partisi Radyoda - Proleteryanın Büyülü Kutusu’nda (Yordam Kitap), Türkiye’nin 1960’lı yıllarında radyonun en önemli iletişim aracı olduğu vurgulanıyor. 1961’e gelinceye dek devletin ve egemen sınıfların sesi olan radyonun, mikrofonların başına TİP sözcülerinin geçmesiyle bir anda ‘proleteryanın büyülü kutusu’na dönüşmesinin gelişmeleri, sonuçları anlatılıyor.
Vahdet Mesut Ayan ile Yordam Kitap’ın başlattığı ‟Gençlerle Baş Başa” dizisinin 7.kitabı olan ‟Habercilik ve Medya” kitabı üzerine söyleştik.
Yordam Edebiyat 5. yaşını okurlarıyla birlikte, çok özel bir
indirim kampanyasıyla kutluyor…
“Bu daha başlangıç, mücadeleyle ve edebiyatla devam” diyerek başlattığımız yolculuğumuzun 5. yılını özel bir kampanyayla kutluyoruz.
Tüm Ülkelerden Yayıncılar Paris Komünü’nün 150. Yılını Kutluyor
Yordam Kitap’ın da bir parçası olduğu “Uluslararası Sol Yayıncılar Birliği”, Paris Komünü’nü, kanlı yenilgisinin 150. yıldönümünde 18 dilde yayımlanan bir kitapla selamlıyor.
Paris Komünü 150 adını taşıyan kitapta Karl Marx ve Vladimir İlyiç Lenin’in Komün’e dair metinleri, Bertolt Brecht’in “Sonuç Bildirgesi” adlı şiiri, Vijay Prashad’ın “Ütopyaya Kapı Açmak” ve Tings Chak’ın “Parlayan Bir Çiçek” başlıklı makaleleri, “Paris Komünü Sanatçılar Federasyonu’nun Manifestosu” adlı metin, Enternasyonal Marşı’nın Cumhuriyet dönemi ve Osmanlı dönemi sözleri ile notaları ve son olarak bu kitap için hazırlanan afiş çalışmalarından örnek bir kolaj yer alıyor. Kitabın ön ve arka kapaklarındaki görseller ise bu afişler arasında birinci ve ikinci seçilen çalışmalar.
İktisat yazını, arkadaşımız, değerli meslektaşımız Oktar Türel’in önemli bir katkısıyla zenginleşmiştir: Küresel İktisadi Tarihçe, 1980-2009 (İstanbul 2021, Yordam Kitap). Bu kitabın öncülü, bir anlamda “ağabeyi”, 2017’de yine Yordam Kitap tarafından Küresel Tarihçe, 1945-79 başlığı ile yayımlanmıştı.
Oktar Türel’in ikinci kitap üzerinde çalıştığını biliyordum; haberleşiyorduk. Bugünlerde yayımlanan kitabı tanıtmak istiyorum.
Haluk Gerger’in “Canavarın Ağzında” üst başlığını verdiği, “ABD Komünist Partisi Tarihi”… Bu defa bir “zafer”in değil, bir “trajedi”nin hikâyesini okuyoruz.
Evald Vasilyevic İlyenkov'un yazıları 'İdealin Diyalektiği, Etkinlik ve Zihnin Kuruluşu' adıyla Yordam Kitap Yayınları tarafından yayımlandı. İlyenkov kitabın ana problemini oluşturan evrensel, ideal, biliş, zihin gibi kavramların “oluşumsal köklerini” göstermeyi amaçlarken mantık, felsefe, bilim ve bilgi kuramları, psikoloji, eğitim kuramı gibi çoğu alandaki sorunların modern toplumda bu kavramların çarpık anlaşılma biçimine bağlı olduğunu da gösteriyor.
Bilimsel sosyalizmin en önemli program belgesi Komünist Manifesto yazılalı tam 173 yıl oldu.
Karl Marx ile Friedrich Engels tarafından Komünistler Birliği’nin programı olarak kaleme alınan Manifesto’nun ilk basımı, 1848 Şubatında Londra’da 23 sayfa hâlinde gerçekleşmişti.
Avrupa’nın ardından tüm dünya üzerinde de gezmeye başlayan “komünizm heyulası”nın bu temel metni 173 yılda onlarca dilde, yüzlerce basımla milyonlarca insana ulaştı. Bugün de yaygın bir ilgiyle karşılanıyor, dünyanın en çok okunan metinlerinden biri, bir eylem kılavuzu olarak kitlelerle buluşuyor.
Yordam Kitap, 13 Şubat 1961’de kurulan ve Türkiye siyasal hayatında çok önemli bir yeri olan Türkiye İşçi Partisi’nin 60. kuruluş yıldönümünü özel bir kitapla selamlıyor: Türkiye İşçi Partisi Radyoda: Proletaryanın Büyülü Kutusu. Attila Aşut ve Gökhan Atılgan tarafından hazırlanan kitap, TİP sözcülerinin efsanevi radyo konuşmalarına odaklanıyor.
Yordam Edebiyat’ın Dünya edebiyatı klasiklerini bir araya getirdiği “Bir Solukta Klasikler” dizisi okurlarla buluştu. Dizinin editörü Yeşim Dinçer, "Klasiklerin “uzun ve sıkıcı” olduğuna dair önyargıyı, akıcı çevirilerin yardımıyla da kırmak; gençleri klasiklerle tanıştırmak istedik" dedi.
Yeni kitabında eko-sosyalist paradigma üzerine tartışmalar yürüten Fikret Başkaya, burjuva uygarlığının aşınan ideolojik hegemonyasına dikkat çekiyor
Marx ailesi üyelerinin altmış yıldan uzun bir süre boyunca birbirlerine ve dostlarına yazdıkları binlerce sayfadan oluşan mektupları; Mary Gabriel’in kaleme aldığı aile biyografisi Aşk ve Kapital - Karl ile Jenny Marx ve Bir Devrimin Doğuşu’nun belkemiğini oluşturuyor.
Çehov, öykücülüğünde tam bir ‘hekim’dir; gerçekçidir, tarafsızdır, nettir. “Artık bitti” denilen Rus nesrini, bir daha öylesi gelmez denilen o büyük devleri bırakıp, karşı kaldırıma geçivermiştir.
Bazı yazarlar hiç olmasa ya da hiç yazmasa yazın dünyası kuşkusuz eksik kalır ama Çehov’u çıkarınca öykü, tümden çökecek gibidir; onun gibi yazanlar bir yana, onun gibi yazmamak için sesini arayanlarla da gelişen, değişen bir türdür dersek tabii
Alp Altınörs’ün İmkânsız Sermaye kitabı, Türkiye’de sosyalist literatüre önemli bir katkı niteliği taşıyor (Yordam Kitap, 1. baskı 2019, 2. baskı 2020). Böyle bir çalışmanın pandemi koşullarına rağmen bir yıl gibi kısa bir süre zarfında iki baskı yapması, ülkemizde sosyalizme olan ilginin arttığına dair bir işaret kabul edilebilir. Aslında bu yöndeki işaretler çoğalmış durumda.
Taner Timur
28 Kasım 2020, bilimsel sosyalizmin kurucularından Friedrich Engels’in 200. doğum günü. İşçi sınıfının “General”ini, bu büyük devrimciyi saygıyla anıyor, yıldönümü vesilesiyle Taner Timur’un “Felsefe, Toplum Bilimleri ve Tarihçi” kitabından Engels’i anlatan bir bölümü kısaltarak yayınlıyoruz.
‘Karl Marx ve Dünya Edebiyatı’ adlı kitap, Kant ve Hegel’den sonra Marx’ın sanat ve yazına bakışını ele almamı kolaylaştırdı. Yazın bilimci J. J. Prawer, anılan kitabının amacını, Marksist bir yazın kuramı kurmak olmadığını, Marx’ın yazınsal birikimini ve yazın eleştirisine ilişkin kavramları, kendi kuramsal açımlamalarında nasıl kullandığını göstermek olarak belirler.